Advertisement

Monetize your website traffic with yX Media

Celaliler ve Büyük Kaçgun Hareketi

 


Bozoklu Celal İsyanı

Yavuz'un Mısır'da dönüşünden sonra meydana gelen olayların en önemlisi Bozoklu Şeyh Celal'in isyanıdır. Dirlik (tımar) sahibi olduğu anlaşılan Celal, kendisini bir tarikat şeyhi gibi tanıtıp çevresine epeyce mürit topladı. Kısa sürede Şeyh Celal'in etrafında çoğu Alevi 20.000'e yakın insan toplandı. Mehdiliğini ilan eden Celal, adamlarıyla Tokat'a kadar gelmiş, bu bölgede saltanat sürmeye başlamıştı. Büyüme istidadı gösteren bu ayaklanmanın bastırılmasına Rumeli Beylerbeyi Ferhat Paşa memur edildi. Ayrıca Dulkadiroğlu Ali Bey'e de haber verilerek, Ferhat Paşa'ya yardım etmesi istendi. Üzerine gelen kuvvetlerle baş etmeyeceğini gören Şeyh Celal İran'a kaçmak için Erzincan'a geldiğinde Ferhat Paşa ancak Ankara'ya ulaşabilmişti. Şeyh Celal'in İran'a kaçmakta olduğunu gören Ali Bey, Paşa'yı beklemedi isyancıların üzerine saldırdı ve dağıttı. Şeyh Celal de yakalanarak öldürüldü (1519). Bundan sonra Anadolu'da türlü sosyal sebeplerden dolayı çıkan ayaklanmalara katılanlara bu Şeyh Celal'e nispeten ''Celali'' denilmiştir.


Karayazıcı İsyanı

Osmanlı Devleti’nde ilk büyük Celâlî isyanı XVI. yüzyılın sonlarında Karayazıcı lâkabı ile bilinen Abdulhalim tarafından başlatılmıştır. Resmî bir görevi olan Karayazıcı’nın isyan etme sebebi tam olarak bilinmemekle beraber, Osmanlı Devleti’nin yüzyılın ortalarından itibaren geçirdiği dönüşümün bir sonucu olduğu söylenebilir.

1599’larda Urfa’da isyan eden Karayazıcı, kısa zamanda gücünü ve nüfuzunu artırdı ve 1,5 yıl süreyle Urfa’ya hâkim oldu. Osmanlı Devleti isyanı, Celâlî liderine sancakbeyliği vermek suretiyle önlemeye çalıştı. Ancak Karayazıcı, Amasya ve Çorum’da sancakbeyliği yaptığı dönemde de halka baskı ve zulümde bulunmuş, etrafı tahrip etmiştir. Faaliyetlerini Sivas ve Dulkadir eyaletlerini içine alacak şekilde genişleten Karayazıcı ve birlikleri, bölgedeki halkı tehdit ederek ağır salmalar toplamışlar, mal ve erzak yağma etmişlerdir.

Halk Celâlîlerin korkusundan toprağını terk ederek müstahkem şehir ve kasabalara firar etmiştir. Üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetlerine karşı zaman zaman başarı kazanan bu Celâlî lideri, son muharebesinde Bağdat valisi ve Celâlî serdarı Hasan Paşa’ya mağlup olmuş ve 1602’de, kaçtığı Canik dağlarında ölmüştür.


Canberdi Gazali İsyanı

Memluk komutanlarından olup, Yavuz’un Memluk seferinde Osmanlılara karşı savaşmış; Memlukler yıkılınca Yavuz’un gözüne girmeyi başarmış ve Şam valiliğine tayin edilmişti. Yavuz’un ölümüyle, Memluk Devleti’ni yeniden kurmak için isyan etti. 1521 isyan bastırıldı.


Şahsuvaroğlu Ali Bey

Şahsuvaroğlu Ali Bey, Yavuz zamanında Dulkadiroğlularının alınmasından sonra, Dulkadir Beyliğine atanmıştı. Ali Bey, Osmanlı Devleti’ne bağlı olmakla birlikte, yarı müstakil bir hüviyete sahipti. Devlete birçok yararlıkları olmuştu. Gerek Bozoklu Celal ve gerekse Canberdi Gazali isyanının bastırılmasında birinci derecede rol oynamıştı. Ancak bu iki isyanın da bastırılması için devlet tarafından görevlendirilen Ferhat Paşa’dan önce işe müdahale ederek kendini göstermesi; Ferhat Paşa’nın kıskanmasına neden olmuş, bu da Ali Bey’in sonunu hazırlamıştır. Ferhat Paşa’nın Kanuni’ye, Ali Bey’in yakında bir isyana kalkışacağı şeklindeki şikâyeti üzerine yakalanıp idam edilmiştir.


Ahmet Paşa İsyanı

Yaşlı sadrazam Piri Mehmet Paşa emekliye ayrıldıktan sonra yerine II. Vezir Ahmet Paşa sadrazam olması gerekirken Kanuni, İbrahim Paşa’yı sadrazam yapınca Ahmet Paşa buna çok gücendi. Kanuni’den Mısır’a vali olarak atanmasını istedi. Kanuni de onun isteği doğrultusunda Ahmet Paşa’yı Mısır’a Vali yaptı. Ahmet Paşa Mısır’a gidince orada isyan etti. Uzun uğraşlar sonucunda yakalanarak öldürüldü. Ahmet Paşa, Osmanlı tarihine bir hain olarak geçmiş ve “Hain Ahmet Paşa“ olarak anılmıştır.


Baba Zünun İsyanı

Bozok (Yozgat) Sancağında arazi tahriri yapılırken bir Türkmen’e fazla vergi takdir edilince itiraz etti. Reddedilince Baba Zünun önderliğinde ayaklanma çıktı. 1526’da Baba Zünun Adana Valisi Piri Bey tarafından öldürülünce isyan bastırıldı.


Domuzoğlu, Yekçe Bey ve Veli Halife İsyanları

Toroslar Bölgesinde, Adana Vilayeti dâhilinde 1527’de etraflarına adamlar toplayarak devlete karşı ayaklanan bu kişiler; yine Adana Valisi Piri Bey tarafından ortadan kaldırıldılar.


Kalender Çelebi İsyanı

Hacı Bektaşi Veli soyundan olduğu için, bu özelliğini kullanarak etrafına Karaman’dan Maraş’a kadar birçok taraftar toplayarak ayaklandı. Kanuni Dönemi’nin en geniş çaplı ayaklanmasıdır. 1526’dan 1527 ortalarına kadar süren bu ayaklanma Vezir - i azam İbrahim Paşa tarafından bastırılmıştır.


Üzeyrli Seyyit İsyanı

Adana – Dörtyol bölgesinde 1529’da çıkan bu isyan, Adana Valisi Piri Bey tarafından bastırılmıştır.


Canbolatoğlu İsyanı

Canbolatoğlu ailesi Halep'in nesilden nesile geçen valileriydi. Abaza Mehmet Paşa, Canbolatoğlu Ali Paşa'nın başlattığı Celali isyanlarında onun yanında yer aldı. Abaza Mehmet Paşa kendi bölgesindeki yeniçerileri öldürtmekle kalmayıp yeniçerileri tamamen ortadan kaldırmak amacıyla ordusuyla İstanbul'a doğru yola çıktı. Halktan vergi topladı. Otuz bin kişilik bir kuvvetle Sivas'ı ele geçirdi. Ankara'yı kuşattı. Bursa'yı da kuşattı ama alamadı. Niğde'ye geri çekildi. Bu yenilgilere rağmen uzun bir süre boyunca Erzurum’u yeniçerilere ve Osmanlı Devleti'ne karşı bir ayaklanma merkezi haline getirmeyi başardı.

1627 tarihleri arasında eski patronu Damat Halil Paşa'nın komutasındaki bir ordu Erzurum kalesini kuşattı ama Abaza Mehmet Paşa'nın komutasındaki direnişi kıramayarak geri çekildi. Ertesi yıl 1628 tarihinde IV. Murat'ın yeni sadrazamı Gazi Ekrem Hüsrev Paşa'nın komutasındaki ordu tekrar Erzurum kalesini kuşattı. 14 gün süren bir kuşatma sonunda Abaza Mehmet Paşa'nın Erzurum'daki direnişini kırarak Erzurum'un kontrolünü ele geçirmeyi başarabildi.


Büyük Kaçgunluk Dönemi

Anadolu İsyanlarının başından Kuyucu Murat Paşa'ca celâli karışıklığını sonuçlandırmak üzere girişilen hareketin bittiği 1608 yılına kadar olan safhasına celâli isyanları adını vermek tarihte alışılmış bir deyimdir. Hatta Köprülü Mehmet Paşa’nın Sadaretine kadar olan Anadolu ayaklanmalarına da bu adın kullanıldığı oluyor.

Yorum Gönder

0 Yorumlar