Advertisement

Monetize your website traffic with yX Media

Lozan Barış Antlaşması Ne Zaman Son Bulacak?


Türkiye'de tam olarak ne zaman başladığını bilmesem de çoktandır var olan bir "inanış" var:

Lozan 100 yıllık bir barış antlaşması ve süresi 2023'te son bulacak.

Bu cümleyi ilk kez duyduğumda sanırım üniversitede öğrenciydim. Bu cümle bana bana ilk zamanlarda rahatsız edici gelmemişti. Bir laf arasında geçmiş olması muhtemeldi. Ancak zamanla o kadar çok duymaya başladım ki bir süre sonra "ne diyor yahu bunlar!?" denemeye başladım. Çünkü bu cümleyi kuranlar tarihle hiç ilgisi olmayan ancak tarih ile ilgili kendilerine anlatılanları dinlemeye bayılanlardan oluşmaktaydı. Ya da benim çevremdekiler böyle bir genelleme yapmama neden olmuştu. Dedim ya bu cümlenin hatta artık bu "tezin" demek daha doğru geliyor bana çünkü bunu ciddi ciddi iddia edenlerle de karşılaştım. Adam buna "inanmış" ve artık nasıl güvendiği bir kaynaktan öğrenmişse bu onun için bir "inanç" meselesi haline gelmiş. Böyle bir şey olmadığını söylesem de ikna edemediklerim dahi oldu ve ikna edemediklerimin halen bu "inançlarını" muhafaza ettiklerini düşünüyorum.

Zamanla bu iddialı "yalan" daha da yayıldı. Herkesin diline pelesenk oldu. Oturdum Lozan'ın 143 maddesini - hatta ek madde ve protokolleri - okudum. Yani kendi bilgimden şüphe ettirdiler bana. Hiç tarih bilgisine sahip olmasa bile bir insan şunu sorabilmeli "ya bir barış antlaşmasının süre sınırı olur mu?" bunu diyebilmeli. Bir insan bunu bilmeli; "hiç bir barış antlaşması süre sınırlı olamaz." Bir barış antlaşmasına süre sınırı koymak onu ancak bir ateşkes antlaşması olduğunu gösterir. Ne yani biz savaştık ama artık bir barış antlaşması yapalım, mesela 100 yıllık olsun, 100 yıl sonra tekrar savaşırız, gibi bir şey mümkün olabilir mi?

Meselenin 100 yıllık bölümüne bir de ek yapmışlar. Diyor ki Lozan Antlaşmasının gizli maddeleri var. Bu gizli maddelerden dolayı biz topraklarımızdaki petrolü, bor madenini çıkartamıyoruz. Ama Lozan'ın süresi dolunca bor madenini de petrolü de çıkartabileceğiz. O zaman prangalarımızdan kurtulacağız, süper güç olacağız. (pranga kısmını ben ekledim.)
Öncelikle Lozan'da gizli madde varsa sen nereden biliyorsun? Sana kadar gelmiş bir bilginin gizliliğini kim ne yapsın?
İkinci olarak bir barış antlaşmasına neden gizli madde konulsun, kimden neyi gizliyorsun? Barış antlaşmalarının geçerli olabilmesi için anayasaya göre o antlaşmanın meclis tarafından kabul edilmesi gerekir. TBMM'ye gelecek ve mebuslardan da gizli bir şekilde Lozan'a madde konulacak, sonra da bu barış antlaşması olacak! siz kafayı yemişsiniz.

Bir ek bilgi daha edinmişler. Neymiş efendim:

- Lozan Barış Antlaşmasında ABD'nin imzası yokmuş.

- eee!?

- ABD imzalamadığı için geçersizmiş.

Bu da bir mallık beyanıdır, benim gözümde. Bu bilgiyi ortaya atan değil mal olan. Buna sorgusuz sualsiz inanıp üstüne bir de bunu dillendiren, ötesine geçip savunandır mallık beyanında bulunan. Doğrudur, ABD Lozan Barış Antlaşmasının imzacısı devletlerinden biri değildir. Sadece gözlemci statüsündedir. ABD Lozan'ın imzacısı değildir. Çünkü ABD Lozan'ın muhatabı değildir. Barış antlaşmaları savaşan taraflar arasında yapılır. Lozan Barış Antlaşması hangi savaşın barışı? Milli Mücadele döneminin. ABD bizim Milli Mücadele döneminde yaptığımız savaşın neden tarafı olsun ki? bunu neden sormadın kendi kendine? Mesela Lozan Barış Antlaşmasının imzacıları arasında Almanya'da yok. Mesela Çin'de yok. Mesela. komşularımızdan Suriye, Ermenistan hatta bir sır vereyim Rusya'da yok. Ama Romanya var. Haritada göster desem bulamazsın Slovenya var. Hatta dünyanın öteki ucundaki Japonya var. Velhasıl bir antlaşmayı ABD imzaladı diye o antlaşma geçersiz olmaz.

Ben bu meseleyi bir cehalet "turnusolü" olarak görmeye başladım. Bu konuda soru soranları elbette - kendi bildiğim kadarıyla - bilgilendirmeyi boynumun borcudur. Bu benim hem işim hem de anlatmayı seven biri olduğundan soru sorana gerektiğinde uzun uzun cevaplar veririm. Ancak bu konuda bir "iddialı" kesim var ki onlar benim için "en cesur cahildir" ve cesaretin en büyüğü cehaletten gelenidir. Bunlar umutsuz vakıa. 24 Temmuz 2023 mutlak bir tarih ve çok da uzak olmayan bir zaman. Ogün bu cesur cahillerin önüne yeni bir kemik atılacak bu bunlar o kemiği yaladıkça yalayacaklar. Biri gelip de o kemiğin kendilerine verilmiş bir avuntu olduğunu söylemeye yeltendiğinde ise azgın köpekler gibi dişlerini gösterecek ama ısırmaya bile mecali olmayacaktır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar