Faşoda Krizi – 1898
Afrika’nın
Kongo Havzasına ilişkin egemenlik haklarının tartışılması ve bir sonuca
bağlanması için düzenlenen uluslararası bir konferans olan Berlin Konferansı
1884’te Portekiz’in önerisi ile toplandı. Alman Şansölyesi Otto Von Bismarck’ın
başkanlık ettiği konferansa İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya,
Rusya, Portekiz, İspanya, ABD, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika ve Osmanlı
Devleti katılmıştır.
Portekiz’in
bu konferansla ilgili önerisi, 1870’lere kadar Afrika kıtasındaki sömürgecilik
faaliyetlerinde var olan kuralsızlıkla ilgilidir. Bu döneme kadar kıtada
sömürgeciliğin yayılması kaşiflerin gezilerine dayanıyordu. Kaşifler
keşfettikleri yerleri, kendisini finanse eden ve adına çalıştıkları devlet için
“sözlü işgal” ediyor, askeri ya da siyasi şekil almıyordu. Bu yöntem ile
sömürge alanlarını genişleten ülkeleri kendi sömürge alanları için tehdit
olarak gören Portekiz sömürge yayılmacılığının, kurallara bağlanmasını
istemiştir.
Berlin’de
uluslararası katılımlı konferansın sonuç bildirgesinde; “fiili işgal” ilkesi
benimsenmiştir. Bunun anlamı herhangi bir bölge üzerinde hak iddia edebilmek
için o bölgede askeri bir hakimiyet yani işgal kurulması gerekmektedir.
1884’teki
bu konferans sömürgeci yöntemlerle dünyanın değişik bölgelerinin hızlı bir
biçimde işgal edilmesinin önünü açmış ve sömürgecilik tarihinin önemli bir
aşamasını oluşturmuştur. Konferans sonrasında İngiltere, Fransa, İtalya,
Almanya, Hollanda, Belçika, İspanya ve Portekiz gibi Avrupa ülkeleri arasında “Afrika’ya
Hücum” dönemini başlatmıştır.
Afrika
kıtasını sömürgeleştirme yarışında İngiltere’nin hedefi, kurduğu sömürge
imparatorluğunun en önemli parçası olan Hindistan’a, Batılı devletlerden
gelebilecek herhangi bir tehdit ya da saldırıyı engellemek amacıyla Afrika
kıtasında Kuzey – Güney eksininde bir zincir kurabilmek olmuştur. İngiltere
amacının gerçekleştirmek için Güney Afrika’dan Mısır’a kadar olan hat üzerinde
bir dizi askeri harekatlar gerçekleştirmiştir.
Kıtanın
sömürgeleştirilmesi sürecinde Sahra bölgesine tam bir egemenlik kurmayı
başarmış Fransa’nın amacı Afrika’nın doğusunda bulunan tek sömürgesi
durumundaki Cibuti’ye ulaşmaktır. Böylece Fransa hem Sahra ticaretindeki tekel
olma durumunu garanti altına alacak hem de İngiltere’nin Kuzey – Güney
stratejisinde gedik açacaktır. Fransa bu amaç doğrultusunda Doğu – Batı
stratejisi benimsemiştir.
İngiltere’nin
Kuzey – Güney stratejisi ile Fransa’nın Doğu – Batı stratejisinin kesiştiği yer
günümüzde Kodok adını almış bulunan Güney Nil kıyısındaki Faşoda kentidir.
İngiltere’nin
Mısır ve Sudan’daki otoritesine karşı çıkan ayaklanmalardan faydalanan Fransa
Brazzaville (Kongo)’den Binbaşı Jean – Baptiste Marchand komutasındaki 150
kişilik bir birliği Doğu – Batı stratejini uygulamak amacıyla gönderdi ve 10
Temmuz 1898’de Faşoda’ya Fransız bayrağını çekti.
Fransa’nın
Faşoda’ya ulaşmasının ardından 2 Eylül’de Mısır – Sudan bölgelerinde çıkan
isyanları bastıran İngiltere bölgedeki otoritesini tesis ettikten sonra
Birleşik Krallık Mısır Ordusu Komutanı Herbert Kitchener komutasındaki İngiliz
birlikleri ve Nil filosu ile 18 Eylül’de Faşoda’daki Fransız birliklerinin
karşısına mevzilendi.
Faşoda
kentinde her iki tarafın da geri adım atmaması diplomatik bir krize yol açtı ve
her iki taraf da donanmalarını teyakkuz haline getirdi.
Fransa’nın
güçlü İngiliz donanması karşısında zayıf olması ve Almanlara karşısında
İngilizler ile müttefik olma gerekliği Fransa’nın yeni dış işleri bakanı olmuş
Théophile Delcasse’nin 3 Kasım 1898’de Fransız birliklerine geri çekilme emrini
vermesine imkan tanıdı. Fransa’nın ulusal gururu kırıcı geri adımının kamuoyu
tarafından gerekli ilgiyi görmesini engelleyen şey o sıralarda Fransa’yı meşgul
eden Dreyfus Davasına yoğunlaşılmış olmasıdır.
Fransa
ile İngiltere arasındaki Afrika kıtasının sömürgeleştirilmesi sürecinde
yaşadıkları Faşoda Krizi olarak geçen bu olayın diplomatik yollarla çözümü iki
ülke arasındaki ilişkilerin yumuşamasına ve Alman tehdidi karşısında 8 Nisan
1904’te İngiltere – Fransa Dostluk Antlaşmasının imzalanmasının önünü
açmıştır.
0 Yorumlar