Hamas'ın başlattığı saldırı sonrasında İsrail'in Gazze'ye düzenlediği misilleme ile beraber hem Filistin'de masum çocuk ve kadınlar hem de İsrail'de masum kadın ve çocuklar can verdi, yaralandı, esir düştü. Bu yaşananlar sonrasında kimi Filistinlileri - Arapları haklı bulurken kimileri de İsrail'in meşru müdafa hakkı olduğunu savunarak İsrail tarafında tutum aldı.
Araplarla Yahudiler arasındaki mesele ne 2023'ün ne 1960'ların ne 1948'de İsrail kurulmasıyla başlayan sürecin ne de Osmanlı idaresinin son dönemlerinde yaşananların meselesi. Konu o kadar geçmişe gidiyor ve o kadar çetrefilli ki her iki taraf da çözümsüzlük içinde kalmak zorunda. Bu işin içinde kesinlikle çıkılmaz. Dünyada insanoğlu yaşamaya devam ettiği sürece buradaki mesele de bazen göz önünde bazen de arkaplanda sessiz sedasız yaşanmaya devam edecek.
Ben Ortadığunun orta yerinde Araplarla Yahudiler arasındaki anlaşmazlık ve hiç bitmeyen savaşta şöyle bir taraf görüyorum. 2023'te Hamas saldırdı ve İsrail karşılık verdi. Bu durumda hiç bir gayrimeşru durum yok. Bu olaya "oradaki masum sivillerin ne suçu var?" bakanlara karşı bir duruşum var işin esası. Evet kimse masum çocukların ölmesini istemiyor. Herkes özgürce yaşam hakkına sahip. 1948'te Yahudiler İsrail devletini kurdular ve aynı şekilde Araplar da burada bir Arap devleti kurdular. Ancak Araplar gerekli meşruiyeti sağlayamadıklarından İsrail'e saldırdı ve o gün bu gündür taraflar arasında savaş devam ederken kimse bu savaşta ölenleri öne sürerek Arapların saldırılarına meştuiyet kazandıramaz. Kavgada yumruk sayılmaz diye bir laf var. Kudüs - Jerusalem merkez olmak üzere her iki taraf da bir devlet kurmayı arzu etti. Bunun için girişimlerde bulundu ve Araplar bunda başarısız oldu. Olay bu kadar. Bundan sonra Hamas, El - Fetih, devam ediyorsa Filistin Kurtuluş Örgütü adı her ne olursa olsun. Araplar İsrail'e bir saldırı yaptığında bu bir terör eylemdir ve bundan ancak ve ancak teröristler sorumludur. İsrail bu teröristlere karşı savaşında sadece kendi halkına hesap verir. Can ve mal kayıpları yaşandığında İsrail vatandaşları israil hükümetine hesap sorar. Bir Gazzeli, Batı Şerialı Arap Hamas ya da Hizbullah ya da her ne ise İsrail'e saldırdığında ve karşılığını da aldığında, ölen Filistinli Arap'ın dünya kamuoyunda çağrı yapma, İsrail'e engel olması, baskı kurması için talepte bulunma hakkı yoktur. Dünyada her meşru devlet kendi ülkesini ve vatandaşları her türlü saldırıya karşı korumak zorundadır ve bunun için her türlü yöntemi kullanma meşruiyetine sahiptir. Filisitinli Araplar hesabını Hamas'a sorsun, Hizbullah'a sorsun, El Fetih'e sorsun. Neden benim evime bombalar atılmasına sebep oldun diye.
Dünya'ya çığırtkanlık etmeleri onları haklı, mazlum göstermez. Bir ülkeye bir bölgeden saldırı gelmişse o ülkenin devleti o bölgeye misli ile cevap verir. Bunun aksi düşünülemez. Dünyada Arap'a karşı özel bir ihtimam yok. Koruyamıyorsan kendini oturacaksın evinde, vergini vereceksin, askerliğini yapacaksın. Hem devlet için tehdit oluştur hem de devlet tehdide karşı müdahale ettiğinde bağır çağır.
Bu meselenin bir Türkiye'deki show peşinde koşan siyasal islamcılar var. Oraya girmiyorum. Orası tam bir kaypaklık. Gösteri yapıyorlar, İstanbul'da. İsrail saldırıları durdursun diye. Git önce Hamas'a anlat derdini. Eğer Hamas'ı meşru görüyorsan, bin uçağa git savaş Hamas ile birlikte. Bunların yaptıkları ancak "yavşaklık" ile açıklanabilir. Yılışık birer bit yavrusu gibidirler. Gerekli ortamı bulurlarsa sayıları çoğalır, mücadele etmek zorlaşır. İlaçla çözüm bulmak gerekir.
0 Yorumlar